Antalya'nın tatil merkezi Olimpos'ta Milli Park içindeki bir konaklama tesisi, gece çıkan yangında tamamen kül oldu.
Antalya'nın tatil merkezi Olimpos'ta Milli Park içindeki bir konaklama tesisi, gece çıkan yangında tamamen kül oldu. Ağaç evler, 2007 yılındaki yangında da yanmış ve yeniden inşa edilmişti. Henüz belirlenemeyen bir nedenle başlayan yangına, Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri ve Büyükşehir Belediyesi itfaiyesi müdahale etti. Ağaçlar üzerine yapılmış barakalarıyla bilinen dünyaca ünlü 200 yataklı tesisteki yangın, dört saatte kontrol altına alındı. Yangının başlamasıyla tesiste bulunan müşterilerin hemen tahliye edildiği, can kaybının olmadığı öğrenildi.
Aşırı hava koşulları 41 milyar dolar zarara yol açtı
Uluslararası kalkınma yardım kuruluşu Christian Aid tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre, aşırı hava koşulları son büyük iklim konferansından bu yana geçen altı ay içinde en az 41 milyar dolar zarara yol açtı. Raporda, Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenen COP28’den bu yana fosil yakıtlardan uzaklaşmak ya da düşük gelirli ülkelerin iklim felaketleriyle başa çıkmalarını desteklemek için yeterli ilerleme kaydedilmediği belirtiliyor. Bonn’daki iklim görüşmelerinin ikinci haftasında, bu rakamlar iklim krizinin maliyetinin şimdiden ortaya çıktığını gösteriyor. Bonn’daki müzakereciler, aşırı hava koşullarından etkilenen düşük gelirli ülkelere yönelik mali akışların önünü açmak amacıyla bir ‘Kayıp ve Zarar Fonu’ kurmak için çalışıyorlar. Bu fon, COP28’de önemli bir tıkanma noktasıydı ve zengin ülkeler gerekli yatırımları kabul etmekte yavaş davrandılar. Yardım kuruluşuna göre 41 milyar dolarlık hasar düşük bir tahmin. Genellikle sadece sigortalı kayıplar rapor ediliyor ve en kötü felaketlerin çoğu, çok az insanın ya da işletmenin sigortasının olduğu ülkeleri vurdu. Bu rakamlarda, hayatını kaybedenlerden evleri yıkılanlara ya da işlerini veya eğitimlerini kaybedenlere kadar afetlerin insani maliyeti de gözden kaçıyor. Brezilya’da en az 169 kişinin ölümüne ve ekonominin en az 7 milyar dolar zarar görmesine neden olan sellerin yaşanma olasılığı iklim değişikliği nedeniyle iki kat arttı. Güney ve güneybatı Asya’da, sadece BAE’de en az 214 kişinin ölümüne ve 850 milyon dolarlık sigortalı hasara yol açan sel felaketi de iklim değişikliği nedeniyle daha olası hale geldi. Batı, güney ve güneydoğu Asya’da eş zamanlı olarak yaşanan sıcak hava dalgaları, sadece Myanmar’da bin 500’den fazla kişinin ölümüne yol açtı. Büyümeyi yavaşlatması ve enflasyonu artırması beklenen sıcak hava dalgası, güneydoğu Asya’da iklim değişikliği olmasaydı tamamen imkânsız hale gelirken, güney ve batı Asya’da sırasıyla beş ve 45 kat daha olası ve aynı zamanda daha sıcak hale geldi.
Bankalardan petrol ve gaz şirketlerine finansman
Bankaların Amazon Yağmur Ormanları’nı yok eden, iklimi istikrarsızlaştıran ve yerli halkların topraklarını ve geçimlerini etkileyen projelerde yer alan petrol ve gaz şirketlerine milyarlarca dolar finansman sağladığı iddia ediliyor. Bankalar, bozulmamış ormanları, biyolojik çeşitlilik sıcak noktalarını, yerli toprakları ve doğa rezervlerini korumaya yardımcı olan etik politikalar izlediklerini söylüyor. Ancak çalışma, belirtilen hedefleri izleme ve gerçekleştirme yetenekleri üzerinde coğrafi ve teknik sınırlamalar bulduğunu aktarıyor. Analiz, Amazon’un ortalama %71’inin beş bankanın iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik, orman örtüsü ve yerli halkların ve yerel toplulukların haklarına ilişkin risk yönetimi politikaları tarafından etkili bir şekilde korunmadığını ortaya çıkardı. Açıklar şirketten şirkete önemli ölçüde değişiyor. Raporun yazarlarına göre bankalar, biyoçeşitliliğin korunmasının Amazon’un yalnızca %2’sini kapsayan UNESCO dünya mirası alanları için geçerli olduğunu savunuyor. Geriye kalan kısımlarda petrol ve doğal gaz aramaları için bu korumanın dikkate alınması ise pek olası görünmüyor. Bazı bankalar, madencilik endüstrilerini daha sorumlu politikalar benimsemeye teşvik ederek olumlu bir rol oynadıklarını iddia ediyor. Ancak raporun yazarlarına göre, banka kredisi düzenlemeleri uzun vadeli ilişkiler ve potansiyel etki içerse de, büyük beşlinin finansmanının çoğunluğu konsorsiyum tahvili şeklinde geliyor ki bu da şeffaflık sorunlarını da beraberinde getiriyor.
Sürdürülebilirlik Güvence - Denetim Rehberi
Entegre Raporlama Derneği (ERTA) tarafından yayımlanan ‘Sürdürülebilirlik Güvence Denetim Rehberi’, güvence denetimine tabi şirketlere yol haritası oluşturmak, şirketlerin entegre ve sürdürülebilirlik raporlama süreçlerini etkin bir şekilde yönetmelerine ve denetimlerde başarılı olmalarına destek vermek amacıyla hazırlandı. ‘Sürdürülebilirlik Güvence – Denetim Rehberi’ Türkiye’de denetim şirketlerini ortak bir çalışma için bir araya getiren ilk doküman olma özelliğini taşıyor. Bağımsız güvence denetimlerinin önemini vurgulayan ve şirketlerin sürdürülebilirlik performansını nasıl iyileştirebileceklerini ele alan rehber, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın (SKA) son maddesi olan SKH 17’nin gerekliliklerine doğrudan katkı sağlamayı amaçlıyor. ‘Sürdürülebilirlik Güvence – Denetim Rehberi’ raporlama standartlarını, güvencenin önemini, şirketler, denetçiler ve paydaşların sorumluluklarını, yönetimin süreçlerdeki kritik rolünü ve süreçte uyulması gereken standartları mercek altına alıyor. Önemlilik analizi, denetim kapsamı, sürecin risk kontrol haritası, planlama, yürütme, kanıtların elde edilmesi ve sonucun oluşturulma süreçlerini derinlemesine ele alarak karar vericilere kılavuzluk ediyor.